Piktografi
Yazının Ortaya Çıkışı
Akrofoni yöntemi sayesinde insanoğlu sesleri tespit etti ve bunun sonucu olarak heceler ortaya çıktı.
Neolitik Dönem ile (MÖ yaklaşık 9000’ler) birlikte yerleşik hayata geçen insanoğlunun hayatta kalabilme zorluklarının değişimiyle birlikte dil de kendini geliştirmek zorunda kaldı. İletişim aracı olarak “piktografik” (resimsel) işaretler taşıyan taş, kemik ve diğer malzemeler kullanıldı. Yazının prototipi olarak kabul edebileceğimiz bu şekiller, zamanla gelişerek ideogram ve sembollere dönüştü. Ancak bunlar belli bir düşünceyi ya da soyut bir kavramı temsil eden cümle ya da kelimeleri ifade etmediğinden bu kavramları ifade edebilmek için “akrofoni” denilen bir yöntem geliştirildi. Buna göre resimlendirilmeleri kolay ve tek heceli sözcüklerin ses değerleri, aynı sesi taşıyan başka sözcüklerde geçen kelimeler için de kullanıldı. Akrofoni yöntemi sayesinde insanoğlu sesleri tespit etti ve bunun sonucu olarak heceler ortaya çıktı. İlk hece sisteminin de başladığı MÖ III. binyılda ortaya çıkan ideogramda birkaç resimsel işaret bir araya gelerek bir anlam ortaya çıkarıyordu. Bu şekilde yazı değişime uğradı.
Lugal-Dalu Heykeli
Bulunduğu Yer: Adab (Mezopotamya)
Dili: Piktografi
Tarihi: MÖ 3000
Malzemesi: Kireçtaşı
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Omzundaki yazıtta kendisini ‘Adab Kralı’ olarak tanıtır ve heykelin Adab’ın baş tanrısının tapınağı Esar’a adandığını belirtir. Sümer kral listelerinde adı geçmeyen Lugal-Dalu’nun MÖ III. binyıl ortalarında Adab şehir beyi olduğu düşünülmektedir. Bu heykel Sümer inancına göre tapınaklara yerleştirilen ‘vekil rahip’ heykellerindedir. Vekil heykeller temsil ettikleri kişi tapınak dışında olduğu sürede bu kişi adına tanrıya şükranlarını sunmaya devam etmekteydiler.
Adak Vazosu
Bulunduğu Yer: Bilinmiyor
Dili: Piktografi
Tarihi: Ur-Nammu Dönemi, MÖ 2047-2030
Malzemesi: Mermer
Rezan Has Müzesi Koleksiyonu
“Tanrı(sı) Nanna’ya Du’…um’un oğlu…-e ( tarafından hediye edilmiştir / sunulmuştur)”.
Çev.: V. Donbaz
Bu adak kabı ve yazıtının kim tarafından (kral, şehirbeyi, vali ve üst düzey askeri yetkili ile rahipler) ve hangi amaçla sunulduğu yazıttan kesin olarak çıkarılamamaktadır. Bu yazıttan, tanrılarından iyilik ve yardım dileyen, o zamanki devlet büyüklerinin birisi tarafından adak olarak sunulmuş olabileceği düşünülmektedir.