Yazıyı basitleştirme MÖ II. binyılda Ugarit ve Biblos’ta gelişmiştir. MÖ II. binyıl süresince bu iki kent ticareti ellerinde tuttuklarından dolayı sözleşme, fatura ve hesaplarının yapılması için yazmanlara ihtiyaç duymaktaydılar. Ancak bu yazmanlar çok pahalıydı ve her zaman bulunamıyorlardı. Üstelik yazı sistemi çok karmaşıktı. Bu nedenlerden ötürü basit bir yazım sistemine ihtiyaç duyuldu. MÖ 14. yüzyılda Ugarit’te 27’si sessiz, 3’ü sesli olmak üzere 30 harften oluşan yeni bir alfabe bulundu ve böylelikle günümüz alfabesinin temeli atılmış oldu.
MÖ I. binyılda Fenikeliler, alfabeye yeni bir boyut kazandırarak 20 sessiz 2 sesli harften oluşan yeni bir alfabe ortaya çıkarttılar. En eski örneği MÖ 10. yüzyılda Biblos Kralı Ahiram’ın lahti üzerinde yer alan bu Fenike alfabesi deri, parşömen veya papirüs gibi rulo üzerine bir fırçayla hızlıca çizilmekte; kurşun veya ahşap zemin üzerine de kolayca işlenmekteydi.
Kolay kullanımından ötürü Fenike alfabesi hızlı bir yayılım gösterdi ve birçok alfabeye öncülük etti. MÖ 10. yüzyıldaki İbrani yazıtları bu yazıyı birebir kullandı. Helenler ise bu alfabeyi MÖ 8. yüzyılın başlarında el-Mina’da (Suriye) öğrendiler. Euboialı (Eğriboz) Helenlerin, Orontes (Asi Irmağı) Nehri’nin denize döküldüğü yerde kurdukları bu yerleşim aracılığıyla yazı Hellas’a geldi. Aynı dönemde, Anadolu toplumlarından Frigler de Fenike alfabesinden türettikleri bir alfabe sistemi kullanmaya başladılar.
“Ben Azatiwada’yım, Ba’al’in abarakkusu, hizmetkârı Ba’al’in, Danunalıların kralı Awarikku’nun güç verdiği Ba’al beni Danunalılara bir baba ve bir ana yaptı. Yeniden canlandırdım Danunalıları. Adana Ovası topraklarını ben genişlettim doğuşundan güneşin batışına dek. Benim zamanımda Danulalılar sahipti iyi (olan) her şeye, tokluğa ve bolluğa. Ve Pahar’ın tahıl depolarını doldurdum. Ve ben ekledim at üstüne at, kalkan üstüne kalkan ve ordu üstüne ordu, Ba’al ve tanrının inayeti sayesinde. Ve dağıttım isyancıları ve ülkedeki tüm kötülüklerin kökünü kazıdım. Ve temellerini attım efendimin evinin, iyilikle. Ve efendimin dölüne iyi davrandım, ve babasının tahtına oturmasını sağladım. Ve barış yaptım her kralla. Ve doğrusu her kral bana bir baba gibi davrandı, adaletim, bilgeliğim ve iyi yürekliliğimden ötürü.”…
Karatepe Kapı Geçiti’nde yer alan bu yazıt, kendisini Adana Ovası hükümdarı olarak tanıtan Asatiwata tarafından yazdırılmıştır. Söz konusu anıt, Fenikece ve Luvice olarak çift dille yazılmış en uzun yazıt olma özelliğine sahiptir.